Uzmanı uyardı, her 8 kadından biri risk taşıyor
Meme kanseri, kadınlar arasında en yaygın kanser türlerinden biridir. Erken teşhis ve etkili korunma yolları hakkında bilgi edinin. Bu makalede, risk faktörleri, tarama yöntemleri ve sağlıklı yaşam ipuçlarını keşfedin.
Meme Kanseri ve Erken Teşhis
Dünya genelinde her 8 kadından birinin meme kanserine yakalanma riski taşıdığı gerçeği, uzmanlardan gelen uyarılarla daha da belirgin hale geliyor. Medicana Sivas Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Gömeç, kadınların kendi kendine muayene yapmalarının erken teşhis açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Özellikle adet gören kadınlar için en uygun muayene zamanının, adet döneminin 5-7. günleri olduğunu belirten Gömeç, adet görmeyen kadınların ise her ay belirli bir günde kendilerini muayene etmelerini önerdi.
Doç. Dr. Gömeç, hastaneye başvurulması gereken durumları da şöyle sıraladı:
- Memede şişlik veya kitle oluşumu
- Çöküntü ya da deformasyon
- Kızarıklık veya meme başında değişiklikler
- Meme başının içe çökmesi
- Kanın veya şeffaf sıvının meme başından gelmesi
Erken teşhis edilen meme kanseri vakalarında, meme koruyucu cerrahinin başarı oranının %80 civarında olduğunu belirten Gömeç, ileri evrelerde ise ilaç tedavisi ile kanserin küçültülüp ardından meme koruyucu cerrahi uygulanabileceğini ekledi. Son yıllarda gelişen onkoplastik cerrahi teknikleri sayesinde, hem kanser tedavisi sürecinde hem de memenin estetik yapısının korunmasında önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu teknikler, bazı ileri evre kanserlerde ya da genetik geçiş tespit edilen hastalarda memenin içinin boşaltılarak silikon protez ile yeniden estetik görünüm kazandırılmasını da mümkün kılmaktadır.
Erken Teşhisin Önemi ve Mamografi Takibi
Meme kanserinin, erken teşhis ile tamamen iyileşebilen bir hastalık olduğunu ifade eden Doç. Dr. Gömeç, Türkiye’de her 8 kadından birinin bu riski taşıdığını vurguladı. Meme kanserlerinin %10-15’inin ailesel geçiş gösterdiğini belirten Gömeç, mamografinin erken teşhis için kritik bir tetkik olduğunu açıklayarak, mamografinin 40-50 yaş aralığında her iki yılda bir, 50 yaş ve üzerinde ise her yıl bir kez yapılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, ailede meme kanseri hikayesi bulunan kadınlar için bu yaşın daha da öne çekilebileceğini aktardı.
Risk Faktörleri ve Korunma Yolları
Meme kanserinin genellikle 50’li yaşlardan sonra daha sık görüldüğünü belirten Doç. Dr. Gömeç, ailede meme kanseri öyküsü bulunan, erken adet gören, geç menopoza giren, hiç doğum yapmamış veya 30 yaşından sonra ilk doğumunu yapan, kilolu olan ve radyasyona maruz kalan kadınların riskinin diğer kadınlara oranla daha yüksek olduğunu vurguladı. Ayrıca, uzun süre doğum kontrol hapı ve menopoz ilaçları kullanan kadınlarda da riskin bir miktar arttığını söyledi.
Buna karşın, düzenli spor yapan, doğal ürünlerle dengeli beslenen ve 16 aydan fazla emziren kadınların meme kanseri riskinin daha düşük olduğu da gözlemlenmiştir. Dolayısıyla, yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli sağlık kontrolleri, meme kanseri riskini azaltmada önemli bir rol oynamaktadır.