Psikiyatrist “kahvaltıda asla tüketmeyin” dedi

Güne sağlıklı bir kahvaltıyla başlamak, hem genel sağlığınız hem de beyin sağlığınız için son derece önemlidir. Birçok uzman, kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu vurguluyor. Kahvaltıda mutlaka sağlıklı ve besleyici gıdalar tercih etmeniz önerilmektedir. Tükettiğiniz bazı besinler, beyninizin güçlenmesine katkı sağlarken, bazıları da beyin sağlığını tehdit edebiliyor. Hatta bu besinlerin sık sık tüketimi ruh halinizi olumsuz etkileyebilir. Eğer gün içerisinde odaklanma sorunu yaşıyorsanız, sabah kahvaltınızda neler yediğinizi gözden geçirmenizde fayda var.

BEYİN SAĞLIĞI İÇİN KAÇINMANIZ GEREKEN BESİNLER

Psikiyatrist Daniel G. Amen’e göre, sabah tükettiğiniz bazı yiyecekler sizi daha yorgun ve depresif bir hale getirebilir. Gününüzü verimli geçirmek için yediklerinizi gözden geçirmeniz önemlidir. Kahvaltı klasiklerinden bazıları, aslında ‘sağlığınıza zarar verebilecek’ besinler arasında yer alıyor.

• Şekerli kahvaltılık gevrekler
• Hamur işleri (şekerli ve tuzlu çeşitler)
• Sağlıksız yağlarla hazırlanmış kahvaltılıklar
• Tatlandırılmış içecekler
• İşlenmiş et ürünleri
• İşlenmiş unlu mamuller
• Yüksek glisemik indeksli gıdalar

Dr. Amen, bu besinlerin kan şekerini hızla yükselttiğini belirterek, “Ardından pankreasınız bunu fark ediyor ve yaklaşık 45 dakika sonra beyniniz adeta çamurlaşıyor.” diyor. Ayrıca, yüksek glisemik indeksli gıdalarla dolu bir beslenme düzeninin depresyon riskini artırdığına dair çeşitli araştırmaların bulunduğunu ekliyor.

Bir araştırma, ruh sağlığı bozukluğu (depresyon dahil) veya madde bağımlılığı öyküsü olmayan yaklaşık 70.000 kadının verilerini analiz ederek, rafine karbonhidrat içeriği yüksek ve yüksek glisemik diyetle beslenen bireylerde depresyon riskinin arttığını ortaya koydu. Üç yıllık bir çalışma süresinin ardından, şeker ve depresyon arasında güçlü bir ilişki olduğu belirginleşti.

Günümüzde yapılan son bilimsel araştırmalar, şekerli atıştırmalıkların ruh hali üzerinde olumlu bir etki yaratmadığını, aksine olumsuz etkilerinin olabileceğini gösteriyor. 2017 yılında yayımlanan bir çalışma, yüksek şekerli beslenmenin duygu durum bozukluklarını artırdığını tespit etti. 2019 yılında gerçekleştirilen daha yeni bir araştırma ise, doymuş yağların ve eklenmiş şekerlerin düzenli tüketiminin, 60 yaş üstü bireylerde daha yüksek anksiyete duygularıyla ilişkili olduğunu ortaya çıkardı.