Paris’te Sanat

Sinema benim için çok önemli bir sanat dalı ama tiyatro da onun kadar önemli, birçok tiyatro oyunu seyrettim. Beğendiğim oyunlar oldu keşke seyretmese idim dediğim oyunlarda oldu. Tüm bu deneyimler sanat tiyatro ya hatta hayata bakış açımı renklendirdi.

Paris’te Moliere’in kurduğu Comedie-française tiyatro salonunda bir gece oyun seyrettim ilginç bir deneyim oldu. İlk MÖ 432 yılında sahnelenmeye başlanan yunan tragedyası “Medea” yı seyrettim. Hatta tiyatronun kapısının önünde bekler iken bir seyirci bayan Fransızca konuşunca, İngilizce cevap verdim sonra kadın bana Fransızca bilmiyor musun? diye sorunca  evet dedim. Sonra nasıl seyredeceksin diye sorunca bende bilmiyorum dedim. Gerçekten bende bilmiyordum. Ama oyunun hikayesine hakimdim.

Comedie-française de  oyunu seyredince iyi ki seyretmişim dedim. Çünkü dekor kullanımı, reji ve daha bir çok konu hakkında resmen bakış açım değişti.Özellikle sahneyi spesifik kullanımı harika idi.

Bu sene ki paris seyahatim de ise  Odeon tiyatrosuna oyun seyretmeye gittim. 6. Bölgedeki Hotel de Conde’nin bahçesine yapılan Odeon tiyatrosu,  9 Nisan 1782 yılında Marie Antoinette tarafından yapıldı. İlk oyun “Figaronun Düğünü” adlı eser ile 1784 yılında perdelerini açtı. Ara yıllarda  çok kereler kapatıldı,açıldı ama en son Covid-19 salgınından sonra Fransa’da 50 kültür çalışanı tarafından işgal edildi 2021 yılında nisan ayında işgal büyüdü ve 100’e yakın salonda boykotlar devam etti. 23 Mayıs 2021’de Odeon Avrupa salonu ve bir çok salon açıldı.

Odeon Avrupa Tiyatro salonunda Jean Genet’in “Les Paravents” adlı oyunu seyrettim. Oyun Türkçeye de uyarlandı bir çok kereler oynandı. Bu oyunu seyretmek de zevkli idi, sahne düzeni ve bir çok küçük ayrıntılar ile tiyatro sahnesini adeta canlı bir sinema perdesi gibi canlandırmışlardı.

Görsel sanatlar anlamında en son deneyimim ise Moulin Rouge da seyretiğim show dan bahsetmek istiyorum. Sahne de 60 kişilik bir kadro ile sahnede show yapan Fransız can can dansları ile ünlenen bir kabare. Değişik bir sahne gösterileri var orjinal hikayeleri dev kadrosu ile tam bir sahne şovu, enzerini hiç bir yerde seyredemedim. Anadolu ateşi ile karşılaştırmak mümkün bile değil. Tamamen farklı bir kulvar ve 1889 yılında başlandığını düşünürsek tamamen orjinal şovlar. Unutmadan şova gelen aileler ve hatta küçük çocuklarda gelip cola içenlerde vardı. Seyircilerin profilini anlatayım tüm dünyadan ve kültürden insanlar vardı. Dürüst olmak gerekirse kadınlar ve erkekler yarı çıplaktı ama orası bir pavyon veya o sahnede erotik bir şov yoktu.

Sahnelenen şovun adı”Feerie” (peri) idi. ve muhteşem şovun hikayesi şöyle Endonezya’daki bir korsan gemisinin güvertelerine, gezici bir sirkle karşılaşmalara, toplulukla birlikte dönmeden önce 1900’den günümüze Paris nostaljisine kadar süren bir masal. Ailece seyredilebilecek bir şov. Ama kesinlikle yemekli bilet almayın çünkü sahneye bakmaktan yemek yiyemezsiniz.

İyi Seyirler…