Mars’ın uyduları için yeni teori!
Mars’ın uyduları Phobos ve Deimos’un oluşumu üzerine yeni hipotezleri keşfedin. Bu yazıda, bu gizemli uyduların kökenleri ve evrimi hakkında güncel bilimsel bulgularla dolu ilginç bilgiler bulacaksınız.
Bilgisayar simülasyonları, Mars’ın gizemli uyduları Phobos ve Deimos’un, büyük bir asteroidin Kızıl Gezegen’e yaklaşmasıyla oluşan enkazlardan meydana gelmiş olabileceğini öne sürmektedir. Bu yeni model, Phobos ve Deimos’un, Mars’a oldukça yaklaşarak Roche limitini aşan bir asteroidin parçalanması sonucu oluşan enkazdan oluştuğunu öne sürüyor. Roche limiti, bir gezegenin yerçekimsel gelgit kuvvetlerinin bir gök cismini parçalayabileceği mesafeyi tanımlamaktadır.
NASA Ames Araştırma Merkezi’nden Jacob Kegerreis, “Phobos ve Deimos’un oluşumuna dair yeni bir seçeneği keşfetmek oldukça heyecan verici. Onlar, Güneş Sistemi’nde, Dünya’nın uydusu dışında, kayalık bir gezegenin yörüngesinde dönen tek uydulardır.” dedi.
Mars’ın Uydularına Yeni Bir Bakış Açısı
Phobos ve Deimos’un kökenini açıklamak, astronomlar için her zaman zorlu bir görev olmuştur. Her iki uydu da küçük boyutları ve diğer uydulardan farklı şekilleriyle dikkat çekmektedir. Phobos’un en geniş noktası 26 kilometre, Deimos’un ise yalnızca 16 kilometre genişliğindedir. Ancak, bu iki uydu, Mars’ın ekvator düzlemiyle uyumlu, düzgün dairesel yörüngelere sahiptir. Yine de, bu iki uydunun Mars yüzeyine olan farklı yükseklikleri—Phobos 6.000 kilometre, Deimos 23.000 kilometre uzaklıkta—bu çarpışma modelini açıklamada zorluklar yaratmaktadır.
Kegerreis ve ekibi tarafından geliştirilen yeni model, bu karmaşık zorluklara bir çözüm sunmayı amaçlamaktadır. Durham Üniversitesi’nin Gelişmiş Hesaplama Sistemleri’nde gerçekleştirilen yüzlerce simülasyonda, asteroidin çapı, dönüş hızı, hızı ve Mars’a olan yaklaşma mesafesi gibi birçok değişken incelenmiştir. Simülasyonlar, meydana gelen enkazın bir kısmının uzaya kaybolmasına rağmen, yeterli miktarda parçanın Mars yörüngesinde kaldığını gösteriyor. Bu parçalar, çarpışarak daha küçük parçalara ayrılarak Mars etrafında bir disk oluşturmakta. Bu diskten, Phobos ve Deimos’un oluştuğu düşünülmektedir. Bu yeni model, Phobos ve Deimos’un dairesel, ekvatoral yörüngelerini ve Deimos’un Mars’tan nispeten uzak konumunu da açıklamaktadır.
NASA Ames’ten Jack Lissauer, “Modelimiz, uydu oluşturacak materyalin diskin dış bölgelerine daha verimli bir şekilde dağılmasını sağlıyor.” ifadesinde bulundu. Bu durum, daha küçük bir ‘ana’ asteroidin bile yeterli materyali sağlayabileceği anlamına gelmektedir.
Japonya, Mars’ın Uydusundan Örnekler Toplayacak
Bu hipotez, 2026 yılında Japon Uzay Araştırma Ajansı (JAXA) tarafından başlatılacak olan Martian Moons eXploration (MMX) göreviyle test edilecektir. MMX, Phobos’tan örnekler toplayarak Dünya’ya getirecek bir görev olarak planlanmıştır. Görevde, NASA’nın MEGANE (Mars-moon Exploration with GAmma rays and Neutron experiment) adlı cihazı da yer alacak ve Phobos’un kimyasal bileşimini analiz ederek örnekleme bölgelerini belirleyecektir.
Eğer MMX, Phobos’ta Mars’a ait kaya izleri bulursa, bu durum bu uyduların çarpışma sonrası oluştuğunu gösterebilir. Ancak, eğer bileşimleri asteroidlerle benzerlik gösterirse, Kegerreis’in modeli desteklenebilir. Kegerreis, “Bu model, Mars’ın tarihiyle ilgili bu kilit olay için farklı bir hipotez sunuyor ve bu da uyduların özellikleriyle test edilebilir.” şeklinde konuştu. Ayrıca, bu simülasyonların, Satürn’ün halkalarının oluşumu ya da diğer gizemli uydular gibi gezegenler ve daha küçük cisimler arasındaki etkileşimleri incelemek için de uyarlanabileceği belirtiliyor.
Bu bulgular, 20 Kasım’da Icarus dergisinde yayımlanmıştır.