Mars ve Jüpiter arasında gizemli keşif
Ana Kuşak kuyruklu yıldızları, gökyüzündeki gizemli cisimler arasında yer alıyor. Bu yazıda, bu ilginç oluşumların keşfi, özellikleri ve uzay araştırmalarındaki önemi hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Bilim insanları, ana asteroit kuşağında sıradışı bir cisim keşfetti. Bu cismin, gezegen bilimcisi Henry Hsieh (Gezegen Bilimi Enstitüsü), Scott Sheppard (Carnegie Bilim Enstitüsü) ve Audrey Thirouin (Lowell Gözlemevi) tarafından ana kuşak kuyruklu yıldızı olarak tanımlandığı açıklandı. Ana kuşak kuyruklu yıldızları, Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında yer alan, temel olarak buzdan oluşan cisimlerdir.
Bu buluş, oldukça şaşırtıcıdır çünkü genellikle buzlu cisimlerin Güneş Sistemi’nin daha soğuk ve dış bölgelerinde bulunması beklenir. Bu tür kuyruklu yıldızlar, Güneş’in ısısının etkisiyle buzlarının buharlaşması sonucu oluşan kuyruklar veya etrafında beliren bulanık bulutlar gibi karakteristik özellikler sergilerler.
İlk ana kuşak kuyruklu yıldızları, 2006 yılında Hsieh ve doktora danışmanı David Jewitt tarafından Hawaii Üniversitesi’nde tanımlanmıştır. Bu kuyruklu yıldızlar, Güneş Sistemi’ndeki aktif asteroitler olarak bilinen daha geniş bir grupta yer almaktadır. Bu cisimler, kuyruklu yıldızlara benzer davranışlar sergilemekle birlikte, Güneş Sistemi’nin daha sıcak ve iç bölgelerindeki asteroit benzeri yörüngelerde hareket ederler.
Aktif asteroitler, yalnızca buzların buharlaşmasından kaynaklanan kuyruklu yıldız benzeri davranışları değil, aynı zamanda çarpışmalar veya hızlı dönüşler sonucu oluşan toz bulutları ve kuyrukları da içerir. Ana kuşak kuyruklu yıldızları ve aktif asteroitler, nispeten nadir olsalar da, gözlem tekniklerindeki gelişmeler sayesinde bilim insanları bu cisimleri daha sık bir şekilde tespit etmeye başlamaktadır.
Hsieh ve ekibi, aktif asteroit 456P/PANSTARRS’ı Magellan Baade Teleskobu ve Lowell Keşif Teleskobu ile iki kez gözlemleyerek, bu cismin 14. onaylanmış ana kuşak kuyruklu yıldızı olduğunu belirledi. Hsieh, “Bu cisim, yalnızca bir kez etkinlik geçirerek aktif hale gelen bir asteroit değil, dış Güneş Sistemi’ndeki diğer kuyruklu yıldızlara benzeyen, doğuştan aktif ve buzlu bir gök cismidir.” şeklinde açıklamada bulundu.