Kızıl Gezegen’de okyanus izleri!
Çin’in Mars keşif aracı Zhurong, Kızıl Gezegen’in yüzeyinde bir zamanlar büyük bir okyanusun var olduğuna işaret eden izler tespit etti. Bilim dünyası için çığır açan bu keşif, Mars’ın yaşam barındırabilme olasılığını yeniden gündeme taşıyor.
MARS’TA OKYANUS İZİ
Çin’in Mars keşif aracı Zhurong, Kızıl Gezegen’in yüzeyinde bir zamanlar su kütleleriyle kaplı geniş bir alanın varlığını gösteren yeni kanıtlar elde etti.
Araştırmacılar, Mars’ın kuzeyindeki Utopia bölgesinde “eski bir kıyı hattı” izleri buldu ve bu alanın bir zamanlar suyla dolu olabileceğine işaret eden bulguları analiz etti.
DELİKLİ KONİ, ÇUKUR VE AKINTI İZLERİ
Hong Kong Politeknik Üniversitesi’nden Bo Wu, Zhurong’un iniş bölgesinde bulunan izler arasında “delikli koniler, çokgen çukurlar ve oymalı akıntı izleri” olduğunu belirtti. Önceki çalışmalar, bu yapılarının su veya buzla etkileşime giren çamur volkanlarıyla oluşabileceğini öne sürüyordu.
KIYI HATTI KALINTILARI
Mars yüzeyine dair uydu görüntüleri ve Dünya’daki analizler, Utopia bölgesinde bir kıyı hattı bulunabileceğini gösteriyor. Araştırmacılara göre, bu bölge yaklaşık 3.7 milyar yıl önce büyük bir sel ile su altında kalmış olabilir.
TARTIŞMALAR SÜRÜYOR
Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nden bilim insanı Benjamin Cardenas, bu yeni çalışmanın bulgularını “şüpheli” olarak değerlendirdi.
Cardenas, Mars’taki rüzgarın ve erozyon süreçlerinin bu izleri yok etmiş olabileceğini öne sürerek, Mars’ın aslında sanıldığından daha aktif bir gezegen olabileceğini belirtti.
POTANSİYEL GÜÇLENDİ
Cardenas, Mars’ta bir okyanusun varlığının yaşam ihtimalini artırdığını düşündüğünü ifade etti.
Dünya’daki yaşamın deniz tabanında veya suyun bulunduğu gelgit havuzlarında başlamış olabileceği teorisine dikkat çeken araştırmacılar, Mars’ta okyanus izlerinin bulunmasının Kızıl Gezegen’in yaşanabilirlik potansiyelini güçlendirdiğini belirtiyor.
YAŞAM İÇİN UYGUN MU?
Mars’ta eski bir okyanusun varlığı, gezegenin yaşam barındırabilme olasılığını arttırarak bilim insanlarının Mars’ta geçmiş yaşam izlerini ve genel yaşanabilirliği daha derinlemesine incelemelerine olanak tanıyor.