Aç karnına kahve içmenin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini keşfedin. Mide sorunları, sindirim bozuklukları ve diğer olumsuz etkiler hakkında bilgi alın. Sağlığınızı korumak için kahve tüketim alışkanlıklarınızı gözden geçirin.
Kahve, sindirim sisteminin düzenli çalışmasını destekleyen, metabolizmayı hızlandıran ve enerji seviyelerini artıran bir içecektir. Bu nedenle, kahve içmenin pek çok sağlık yararı bulunmaktadır. Ancak, bu faydalardan tam anlamıyla yararlanabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar mevcuttur. Uzmanlar, özellikle sabahları aç karnına kahve içenleri bu konuda uyarıyor.
Dr. Alexandre Olmos, uyanır uyanmaz kahve içmenin olası olumsuz etkileri hakkında önemli uyarılarda bulunuyor. Aç karnına kahve tüketmenin, zararsız gibi görünse de, sağlığımız üzerinde ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. SABAHLARI AÇ KARNINA KAHVE İÇENLER DİKKAT!
Doktor Olmos, aç karnına kahve içmenin iltihaplanma ve sindirim sorunlarıyla ilgili genleri harekete geçirebileceğini ifade ediyor. Kahvenin doğal olarak asidik bir içecek olduğunu ve bu nedenle yiyecek olmadan tüketildiğinde midenin pH seviyesini değiştirebileceğini açıklıyor. Bu durum, mide asidi üretiminde artışa neden olabiliyor ve buna bağlı olarak mide ekşimesi ve sindirim rahatsızlıkları ortaya çıkabiliyor. Zamanla, bu alışkanlık sıklaştıkça, bağırsak mikrobiyomunu etkileyerek gastrointestinal sistemde iltihaplanmalara neden olabilir.
Ayrıca, sindirim sisteminde meydana gelen iltihaplanmalar, gastrit veya irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi çeşitli sindirim sorunlarına yol açabileceği gibi, kalp hastalıkları, tip 2 diyabet ve otoimmün bozukluklar gibi pek çok kronik sağlık sorununun riskini de artırabilir.
Dr. Olmos, bu konudaki düşüncelerini şu şekilde ifade ediyor: “Birçok kişi aralıklı oruç uygulaması sırasında kahveden faydalanmaya çalışıyor, ancak aç karnına kahve içmek vücudunuzun beklemediğiniz şekillerde tepki vermesine yol açabilir. Midenizin pH’ını değiştirir, asit üretimini artırır ve zamanla bu durum mide ekşimesine, iltihaplanmaya ve hatta bağırsak mikrobiyomunuzu olumsuz yönde etkilemeye neden olabilir.”
“Epigenetik açıdan bakıldığında, bu uygulama iltihaplanma ve sindirim sorunlarıyla ilişkili genleri aktive edebilir ve bu da uzun vadede sağlığınız üzerinde çok daha ciddi sonuçlar doğurabilir.”
“Bu genlerin aktive olması, dokuları etkileyerek bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve kronik hastalık riskini artırabilir.”
