İçindeki çocuğa sarıl
Binlerce insanın, binlerce çocuğun katledildiği Gazze’de insanlık dışı yaşanan soykırım, ülkemizde geçen yıl şubat ayında yaşanan büyük deprem, ve tüm dünyayı saran Coronavirüs. Hala varyant değiştirerek hayatımızda olmaya devam ediyor. Bugüne kadar bu konularla ilgili hepimiz bir şeyler söyledik, yorumlar yaptık.. konuşma değil susma, eyleme geçme zamanı ne zaman gelecek ne zaman yapılan küçük güzel dokunuşların anlamını kavrayacağız, doğruluk yolunda ne olursa olsun kalmaya devam edeceğiz daha kaç savaş gerek daha kaç deprem daha kaç virüs gerek.. tüm bu yaşananlar bize, insanlığa ne anlatmak istiyor, ne demek istiyor bize.
Umarım ki yaşananlar artık bize daha fazla şeyler söyletmeye, yüreklerimizi dağlamaya ihtiyaç duymaz. Ya bize anlatmak istediği bir şeyler varsa ve biz duyamıyor, işitemiyorsak duyma yetimizi mi kaybettik?
Duyulmaya ihtiyaç duyduğu için tüm bu acılar bağıra bağıra bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor, bu kabusların ne anlatmaya çalıştığını duymamaya devam eder, yaşananlara kulağımızı, kalbimizi kapatırsak daha ne kadar devam edecekler?
En son Covid döneminde şöyle bir bilgi dolaşıyordu. Yapılan araştırmaya göre İtalya’da Coronavirüs karantinası hava kirliliğini düşürdü yörüngeden çekilen fotoğraflar bunun kanıtı diyordu. Ve İstanbul’da, tüm Türkiye’de çile olan trafik bir anda durdu bunlar birer ipucu olabilir miydi?
Biraz kulaklarımızı ve kalbimizi açma vakti gelmedi mi hala…
İnsan olduğumuzu, iyi şeylerin uzun vadede her zaman kazanacağını, sevginin tüm kalplerde olabileceğini ne zaman hatırlarız sizce? Ölen masum canlar üzerine kazanılan toprakların, paraların insanlığa iyi gelmeyeceğini daha kaç insan kaç çocuk öldüğünde anlayacağız?
Bunları oturup düşünme vakti çoktan geçse de ben ümidimi kaybetmiyorum çünkü zamanı geçmiş bir düşünce hiç düşünmemekten iyidir.