Çabanız kadarsınız…
Kendimizin en iyi versiyonuna ulaşmak için konfor alanımızdan çıkmak gerekir.
Hadi buyurun bakalım, en çetrefillisinden bir tartışma konusu, hatta tercih meselesi.
Sevgili dostlar adet olduğu üzere yine gönül dolusu teşekkürler ediyorum. Sizlerin yorumları, mesajları bana çok farklı pencereler açıyor. Değişik bakış açılarını paylaşarak kendimizin daha iyi versiyonuna ulaşıyoruz.
Konfor alanından çıkmak biraz tedirgin edici bir cümle geliyor kulağa. Konfor alanı keyifli bir çağrışım yapıyor çokta havalı lakin çıkmak?
Hayat amacımız gelişmek ilerlemek üzere diyebiliriz. Doğada bizi son ana kadar öğrenmek, gelişmek için formatlamış. Eh bizde daha iyi hayatlar istiyoruz, sevilmek sayılmak hoş bir duygu. Bunu nasıl yapabiliriz, bilmediğimizi öğrenerek, yeni deneyimlerle. Alışılmışı değiştirmek, yeni alışkanlıklar kazanmak zor. Karar vermek, seçmekte zor.
Yeni deneyimler rahatça yaptığımız işleri değiştirecekse bunu istemek için güçlü irade gerekli.
Bunlar zorlayıcı çabalar lakin öğretici çabalar diğer yandan da. Beynimiz güçlü bir mekanizma aynı anda birden fazla fikir gönderiyor üst bilince. ‘Denemelisin’ derken ‘boşver alıştığına devam et zorlama’ diyor.
Öğrendiğimiz bazı bilgiler, kodlar, kayıtlar aslında artık işe yaramaz olmuş güncelliğini kaybetmiş bizi bloke eden, sınırlar koyan savunma mekanizmalarına dönüşmüş. Onları değiştirmek kolay olmayacağı gibi gerçekten zor olabilir. Bu durumda kendimizi çok yıpratmadan ufak eylemlerle başlamak gerekli.
Yalnız dikkatinizi çekerim eylemler dedim, söylemlerle değil.
Bir nokta da harekete geçmek gerek. İlk adımı atmadan zirveye varmak mümkün değil, küçükte olsa ilk adım bir başlangıçtır. Ama onun için rahatımızı bozmak, hatta riske girmek gerekebilir.
Depoyu toplamak, sigarayı bırakmak, spora başlamak, hep istenen bir yolculuğa çıkmak, ikinci bir eğitim(meslek) hayallerde yaşanan hobiye başlamak, iş değiştirmek vs.
Örnekleri dilediğinizce çoğaltabilirsiniz, her biri size katkı sağlayacaktır. Her biri için biraz risk biraz rahatımızdan feragat etmek gerekecektir.
Konfor alanından çıkmak egoyu da kapsıyor dostlar buna hazır mısınız? Başaramamak, umduğun kadar iyi olamamak, birinden yardım istemek, havalı kimliğin yerine herhangi biri olmak gibi.
Son cümleyi iyice düşünelim bunu yapabilecek kadar çok istemek bir o kadar kararlı olmak gerek. İnsanı harekete geçiren yegane motivasyon kararlılık zira.
Çok iddialı olmasa da bir karar, bir seçimle konfor alanından çıkmaya kişisel gelişiminize katkı sağlamaya var mısınız?
Bir şeyi herkes ister, az kişi dener en çok isteyen başarır.
Seçiminiz yolunuzu çizecek, buyurunuz lütfen.
“-Azıcık aşım kaygısız başım.
-Ancak bir kral bir saray hayal edebilir neden daha azına razı olayım ki…”
Siz hangi pencereden bakıyorsunuz?
Önümüzdeki haftaya kadar yorumlar da görüşürüz…
Mottomuz neydi “dünyayı sevgi kurtaracak” sevgiden vazgeçmeyiniz lütfen.