Büyüklere uyandıran masal

14.01.2024
A+
A-

Yaşamadan yaşanmış kayıp giden yılların hesabını kaç yaşında yapmaya başlıyor insanlar?

Gün doldurup, yaşamayıp sonra hızla geçti hayat diyen insanlar neyi ıskalıyorlar?

Bazen büyüklere masallar oluyor, bir yerlerde karşıma çıkıyor, okuyorum. Uyutan değil uyandıran büyümeye yönlendiren masallar.

Zaman zaman ben de söylüyorum “…. olsun gideceğim, … halledeyim gidip filan yerde yaşamaya başlayacağım, şuraya yerleşip orada şöyle yaşayacağım”.

Ne zaman, neden yaşamaya, hayallerimizi gerçekleştirmeye o zaman ve o yerde başlıyoruz acaba?

Yaşadığımız bu yerde şimdi kendimizi mutlu edecek bir yaşam seçmiyoruz.

Dünyadaki en büyük devrim kişinin kendini değiştirmesidir çünkü. Ve bu çok zordur.

Buradayken mutlu olmayı seçersek çok ciddi bir mücadele başlayacaktır. Üstelik zorlanınca suçlayacak kendimizden başka kimse de yok.

Mutlu olmak için adım atmak, çabalamak gerek. Ötelemekten vazgeçersek zorlu değişim süreci hemen başlayacak ve biz buna tabi ki hala hazır değiliz.

“Yaşınızı sayın dostlarım, yıllarınızı değil; gülümsemelerinizi sayın, gözyaşlarınızı değil. John Lennon”

Ya aslında mutlu olduğumuz, yaşadığımız anlara değil de gözyaşlı zor anlara takılı kalmışsa ve güzellikleri ıskalıyorsak.

Bu mutlu olma, yaşama, büyüme konusu zor dostlar.

Kendini yeniden yapılandırma da zor, dünyadan vaz geçmekte zor.

Şu durumda tercih etmek gerekiyor.

Biz ne istiyoruz?

Kendimize acıyarak bir ömrü bitirip hiç yaşamadık zaman hızlı geçti daha hayallerim vardı diye hayıflanacak mıyız?

Hayat bir gündür o da bu gündür deyip hemen şu an yaşamayı seçecek miyiz?

Devrim zor iş kabul ediyorum ama ne kadar çok istiyorsan o kadar da mümkün.

Mutsuz olmayı seçtiysek, hayatın bize sunduğu gülümsemeleri değil gözyaşlarını sayıyorsak gezegen değiştirsek sonuç değişmez.

Sanırım biz o devrimi yapıp büyümek zorundayız.

Yeni yıl yaklaşırken kararlar verilir, planlar yapılır ya. Hadi yaşamanın, mutlu olmanın planlamasını yapalım.

Gün geçirmek değil yaşamak olsun amacımız.

“İnsanın anayurdu çocukluğudur”, demiş Jorge Amado.

Çocukluk anılarımız bizi mutlu eder çünkü.

Öyleyse her yer, her an anayurdumuz olsun.

Hep bir çocuk gibi mutlu, heyecanlı olalım.

Yaşam mutluluğu erteleyecek kadar uzun değil çünkü.

Her an noktalanabilir, bu dünyadan pişmanlık içinde ayrılmak yerine son anda kocaman bir tebessümle gitmek gerek. ‘Yaşadım ben güzel günlerdi’ demek için.

Haydi bir kahve alalım ve muhasebe başlasın.

Mutlu olduğumuz anlar nelerdi.

Bir yere, bir şeye mi endeksliydi yoksa hepsinin içinde ortak bir özellik mi vardı?

Yüzümüze kocaman bir gülümseme ne oturttu?

Biz kaç kez üzüldüğümüz kızdığımız konulara takılıp güzellikleri kaçırdık kim bilir?

Artık nokta, ilk devrim üzüntüleri unutup mutlu anlara odaklanmak olsun.

Dünyanın en büyük devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk’ün nesliyiz herhalde birazcık bizim genlerimizde de vardır devrimcilik.

Yeni yılı mutluluğu zamana yere bağlamadan hemen şimdi yaşamaya başlayarak bekleyelim.

Minik bir destek verip gidiyorum çok işim var daha yeni yıl planları yapılacak

“İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.
Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim.
Dalga geçerim kimi zaman da,
O da benim vazifem;
Bir baş düşünürüm başımda,
Bir mide düşünürüm midemde,
Bir ayak düşünürüm ayağımda,
Ne halt edeceğimi bilemem.
(Orhan Veli Kanık)”

Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.