Botoks gibi estetik uygulamalarda hayati kurallar!
Estetik mağdurlarının sayısı yükseliyor. Bu hafta sahte botoks mağdurlarına, güvenli yağ enjeksiyonuna ve hyalüronik yağ asitlerine değindim.
Özellikle son bir yılda piyasada ciddi miktarda sahte botoks ürünlerine rastlanıyor. Hastaların dikkat etmesi gereken ilk şey işlemleri güvendikleri bildikleri doktorlara yaptırması. Botoks, yağ enjeksiyonu gibi çok yaygın olduğundan basit gibi görünen ama yılların deneyimine ihtiyacı olan işlemlerin çok ucuza ehil olmayan kişiler tarafından yapılması, merdiven altı medikal estetik merkezleri riski büyük oranda artırıyor. Daha geçen ay Gazeteci Esin Övet’in başına gelenleri konuştuk. Halen sol gözü görmüyor. Ben de konuyu Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Manavbaşı’na taşıdım ve hastaların merak edebileceği her detayı ona sordum.
Bu aralar Instagram sayfama mesaj yağıyor; Botoks yaptırıp 1 ayda tüm etkisini yitirdiğini söyleyenlerden, yüzü anormal şişenlere ve hatta dolgu sonrası görme kaybı yaşayanlara kadar.
Türkiye’de de pek çok estetik mağduru oluştu. Daha geçen ay Gazeteci Esin Övet’in başına gelenleri konuşuyorduk. Övet’in geçirdiği estetik operasyon sonrasında gözlerinde ciddi bir hasar oluştu. O kadar ki, sol gözü hâlâ görmüyor. O, başına gelenleri yüksek sesle anlatabilenler arasındaydı.
Merdiven altı klinikler arttıkça geneli ilgilendiren bu konu, bir mesele olmayı sürdürecek. Durumu işin uzmanına Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Manavbaşı’na sordum. İlk cümlesi hepimizi ilgilendiriyordu;
“Gerçekten enjeksiyon yapması gereken kişiler kesinlikle kurul onaylı bir dermatolog, plastik cerrah veya KBB cerrahıdır. Kimin size enjeksiyon yaptığını, hangi uzmanlık alanında olduğunu öğrenin. Hangi sertifikalara sahip olduklarını bilmediğiniz medikal spa’lara veya kliniklere giderken çok dikkatli olun…”
YASEMİN CANDEMİR: Sahte botoks artmış deniyor sizce bunun sebepleri nedir? Nelere dikkat edilmesi gerekir?
OP. DR. İLKER MANAVBAŞI: Maalesef bu durum botoksta karşımıza çıkıyor, özellikle son bir yılda piyasada ciddi miktarda sahte ürünlere rastlanıyor. Bu konuyla ilgili hastalarımızın yapabileceği şey, güvendikleri bildikleri doktorlara bu işlemi yaptırması. Bu işlemlerin çok ucuza ehil olmayan kişiler tarafından gerçekleştirildiği, merdiven altı diye tabir edilen yerlere yönelmemeleri. Sahte olmayan ürünlerin fiyatı tabii ki sahte ürünlerden daha yüksek, gerçek ürünlerle yapılan işlemin ucuz olması mümkün değil. Bu yüzden çok ucuz tedavi arayan hastaların bu konuya özellikle dikkat etmesi gerekiyor. Reklam ve kampanyalarda bu işlemlerin çok düşük fiyatlara yapıldığı, tanımadıkları bilmedikleri yerlere itibar etmemelerini tavsiye ediyorum.
YC: Yağ dolgusu uygulaması hakkında bilgi verir misiniz?
İLKER MANAVBAŞI: Yağ dolgusu vücudun belli bölgelerinden liposuction yöntemi ile alınan yağ hücrelerinin çeşitli hazırlıklardan geçirilerek saflaştırıldıktan sonra istenilen bölgelere yine lipo enjeksiyon yöntemiyle yani özel kanüller kullanılarak enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen bir uygulamadır.
YC: Yağ dolgusu güvenli mi?
İLKER MANAVBAŞI: Evet tabii, geçici piyasa dolguları ile karşılaştırıldığında yağ dolgusu çok daha güvenli kabul edilebilir. Bunun birincil sebebi, yağın kişinin kendi hammaddesi olmasıdır. Hastanın yağının vücudun bir bölgesinden alınıp diğer bölgesine enjekte ediliyor olması sebebiyle yabancı cisim reaksiyonu oluşması, enjeksiyonun alerjik reaksiyonlara sebep teşkil etmesi, vücudun beklenmedik bir tepki vermesi gibi durumlar söz konusu değildir. Ancak işlemde çeşitli cerrahi antisepsi yani temizlik kurallarına uyulmadığı takdirde enfeksiyon görülmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir, yine teknikle alakalı bazı sorunlar da görülebilir. Bunların başında da enjeksiyonun, bolus enjeksiyon dediğimiz şekilde (yani bir enjektörün içindeki bütün yağın çok küçük bir alana enjekte edilmesi şeklinde) yapılması durumunda oluşabilen ele gelen mercimek, nohut büyüklüğünde nodül dediğimiz topaklanmalar gelir. Bunun önüne geçmek için de yağı istenilen bölgeye yayacak şekilde tarama yöntemiyle yavaş yavaş, azar azar enjekte etmek en ideal çözümdür.
YC: Yağ enjeksiyonunun kalıcılığı ne kadar?
İLKER MANAVBAŞI: Yağ enjeksiyonunun sonucu kalıcıdır. Ancak işlemden sonra, birkaç hafta içinde enjekte edilen yağın volümünde bir miktar azalma olur. Yağ hücreleri, enjekte edildiği yerde diğer yağ dokusuna ve başka hücrelere yapışarak o bölgede kanlanıp canlanırlar. Bunu başaramayan yağ hücreleri vücut tarafından emilip atılarak ortadan kaldırılır. Bu sebeple yağ enjeksiyonunda, yapılacak bölgeye bağlı olarak yüzde 20 ile yüzde 50 arasında hacim kaybı olur. Ancak tutunan yağlar artık kalıcıdır ve sürekli orada kalır.
YC: Hyalüronik dolguya nasıl bakıyorsunuz?
İLKER MANAVBAŞI: Kalıcı yağ enjeksiyonu yaptırmak istemeyenlere, yağ enjeksiyonu sonrası iyileşme sürecini tolere edemeyecek olan hastalara hyalüronik asit dolgusu yapıyoruz. Hyalüronik asit vücudun ürettiği bir molekül olup bağ dokusu elemanıdır. Kendi ağırlığının çok üzerinde su tutma özelliğine sahiptir. Vücutta üretilen hyalüronik asit enzimler tarafından hızlıca parçalandığı için ömrü kısadır. Laboratuvar ortamında üretilen hyalüronik asit’e çapraz bağlar eklenerek vücutta daha uzun süre kalıcılığı sağlanmış oluyor. Dolayısıyla bu ekstra çapraz bağlar sayesinde kalıcılığı bir yıla kadar uzamış oluyor. Geçici dolgular tabii ki kalıcı dolgu istemeyen hastalarda yapılan işlemlerdir. Ben de sıklıkla uyguluyorum.
YC: Yağ enjeksiyonun mu, hyalüronik asit dolgusunun mu sonuçları daha görünür?
İLKER MANAVBAŞI: Yağ enjeksiyonunun diğer dolgulardan farkı, içerisinde kök hücrelerin olması ve gittiği bölgede onarıcı etki göstermesidir. Hangisinin daha görünür olduğuna gelince, her iki işlemde de görünür bir sonuç elde ediyoruz. Bu hyalüronik asitte de böyle, yağ enjeksiyonunda da böyle. Yağ enjeksiyonu, uygulama yapılan bölgeye göre tabii ki hücreleri de beslediği için yani orada kök hücreler de görev yaptığı için o bölgedeki derinin daha canlı daha ışıltılı daha parlak ve daha genç görünmesini sağlıyor. Tabii yağ enjeksiyonundan kalıcı sonuç alınıyor olması bence onu bir adım öne geçiriyor. Ne de olsa hyalüronik asit dolgularını sürekli tekrarlamamız gerekiyor.
YC: Sizce ameliyatsız en güvenli işlemler nedir?
İLKER MANAVBAŞI: Ameliyatsız yapılan işlemler ip askı, dolgu ve botoks uygulamalarıdır. Bunların hepsi güvenli işlemlerdir. Geçici dolgu olarak kullanılan materyaller içinde benim tercihim hyalüronik asittir. Kullanma sebebimi şöyle açıklayayım: Eğer dolguya bağlı bir problem olursa, bunun eritilip ortadan kaldırılması gerekir, hyalüronik asit dolguları özel bir enzimle çok rahatlıkla eritilebildiği için onlara bağlı bir sorun olduğunda bunun çözümü çok daha kolay oluyor. Bu sebeple eritilebilen geçici hyalüronik asit dolgularını tercih ediyorum.
YC: Yağ dolgusunun kök hücre tedavisi ile farkı nedir?
İLKER MANAVBAŞI: Kozmetik amaçlı kullanılan kök hücreden zengin karışımlar, yağ dokusundan hazırlanır. Elde edilen kök hücreden zengin sıvı, enjekte edildiği bölgeye volüm kazandırmaz yani bir dolgu materyali değildir. Yağ enjeksiyonları, enjekte edildiği bölgeye volüm kazandırma amaçlı kullanılır. Enjekte edilen kök hücreyse başta fibroblast olmak üzere o bölgedeki hücreleri uyararak dokularda gençleşme, yaşlılık belirtilerinde azalma, dokuda sağlıklı görünüm sağlar. Yani her ikisi de farklı amaçlara hizmet eder.