Kendinizle savaşırsanız!

17.12.2024
A+
A-
Eğitim ve Davranış Bilimci, İlişki ve Evlilik Danışmanı ve Yaşam Koçu

Gözlerinizi kapatır kapatmaz, içinizdeki derin dehlizlerin ekolu sesini duymaya başlarsınız. Hesaba katmadığınız ve hiç aklınıza gelmeyen, çok ötede zannettiğiniz deli düşüncenin, hissinize musallat olmasını engelleyemezsiniz. Uyuma çabanızın boşuna olduğunu önce anlayamazsınız; ama saatin tik takları beyninizde yankılanmaya başlar ve uyuyamayacağınızı algılarsınız. Pes eder kalkarsınız. İlginizi, değişik şeylere yöneltseniz de olmaz. Musallat olan düşüncelerle kavga edeceğim derken, yaşamla kavga eder bulursunuz kendinizi. Sonra da kendinizle. Çok geçmeden yargılamalarınızın acımasızlığı ortaya çıkar. Kendinizle savaşmaya başlarsınız!

Savaşın şiddetine dikkat etmezseniz; bir anda ortaya çıkıveren baltalar, dal budak bırakmaz. Zihninize çöreklenmiş yaşam dinamikleri, aceleleri varmış gibi kalabalıklaşarak gözünüzü korkutmaya başlar. Kendinizle konuşmayı durduramazsanız, kendinizle savaşın bahanesi oluverirsiniz. İş işten geçmeden baltayı saklamak isterseniz de saklayamazsınız. Savaşın gaddarlığı, canınızı acıtır. Acı hissedilmez olduğunda ise sorun büyük demektir. Ardından duyarsızlık başlar. İçinize düşen hisler, sizi çok çabuk darağacına sürükleyecektir! Savaş durmaz, hayatınızı da sizi de içine alarak şiddetini arttırır.

Kimse tanık değildir nasıl olsa; içinizdeki hisler ile karakterinizin savaşıdır bu. Sonra benliğiniz devreye girer. Savaş genişlemiştir. Karakter, benlik ve toplumsal öğretiler, etkisizleşmeye başlamıştır; savaş, yamaçtan yuvarlanan taşa dönmüş, önüne gelen her şeyi ezmeye başlamıştır. Kenara çekilecek gücünüz de kalmamıştır. Ego da ortalıkta görünmemektedir! Taşın kendinize doğru geldiğini bile fark edemezsiniz. Çöken ıssızlık, düşüncelerinizi de ıssızlaştırmıştır. Durumu değiştirecek düşünceleri hissedemezseniz; kendinizle savaşın askeri olduğunuzu bile algılamazsınız.

Sizi kurtaracak olumlu düşünceleriniz kalmadığından; tüm keşkeler ve pişmanlıkların saldırısı daha da şiddetlenecektir. Kendinizle savaşı engelleyemediğinizde; içinizdeki olumlu düşünceler de teslim olmaya başlar. Güç alacağınız özgüveninizin duruma el koyması gerekecektir; ama ortalıkta yoktur. Kısır döngülerle debelenip durduğunuz, kimsenin umurunda değildir. Sizden başka kimse de yoktur etrafta! Egonuz, kendinize karşı sizi koruyamaz durumdadır.

Kendinizle savaşı durduramadığınızda oluşan yaşamınızın zorlukları, gelişme ve değişme isteğinizin bir testidir aslında. Sorunları görmezden gelmeniz, içinizde birikmesine sebep olmuştur. Kendinize meydan okumak bazen iyi bir yoldur; ama kendinizle savaşın sebepleri ortada dururken, içinizi işgal etmeleri nasıl önlenecektir? Kendinizi yargılamaktan korkmamalısınız. Hatta yol açın. Sorunlar ve değişmesi gerekenlerle yüzleştiğinizde; kendinizle iyi bir diyalog ortamı oluşturursunuz. Düşüncelerinizi işgal eden hislerinizi, görmezden gelmeden iletişim sağladığınızda; kabule geçmeniz de kolaylaşacaktır. Kendinizi kabul etmeniz, aslında olumsuz düşüncelere bir settir. Böylelikle yaşamla inatlaşmayıp, istediğiniz donanımları elde edersiniz! Elde ettiğiniz donanımlarla hayatınızı, sadece siz güzelleştirebileceğinizi de algılarsınız. Dingin ve kendini kabul etmiş bir insanın, aşamayacağı hiçbir zorluk yoktur. Kendinizle savaşmanız, kendinizin inkârı olduğundan yaşamın olumsuzluklarına kapı açar. Unutmayın; yaşam daima kendi becerileri ile kendi donanımlarını elde eden bireylere arzu edilen hayatın şifrelerini hediye eder. Yaşamın, güçlüleri sevdiğini bilmeniz; size iyi bir motivasyon kaynağı olacaktır.

Psikolojik sağlığınızı güçlendirmek için özsaygınızı, duygusal bağışıklık olarak görmelisiniz. Psikolojiniz zorlandığında veya çöktüğünde; özsaygınızın, hasarını önlemek için kendinize duyduğunuz sevgi ve şefkatinizi daha çok hissedin. Özeleştirinizi merhametli, saygılı, sevgi dolu, kendinizle savaşmadan yaparsanız; kendinizi kabul etmeyi kolaylaştırırsınız. Tüm mesele; kendinizi kabul ederek, “Nasıl hata yapmam ve iyi hissederim?” diyebilmektir.

Kendinizle olan savaş, kendinizin reddi ile sonuçlanırsa korkun. Özsaygınız ve özgüveniniz yara alacaktır; çünkü sorun yaratan da sebep olan da hata yapacak olan da ikinci defa hata yapmayacak olan da sizsiniz! Bazen, kendinizi bile affedemeyeceğiniz durumlar olabilir; ama kendinizden özür dilerseniz değerinizin farkına varırsınız Yanlışlarınız ve doğrularınızla bir bütün olduğunuzu unutmayın. Önemli olan; yanlışlarınızın farkına varmanız ve onlardan ders çıkarmanızdır. Hataların insan hayatında, iyi bir öğretmen olduğunu algıladığınızda; kendinizle barışmanın yolunu açarsınız; ama kendinizi reddettiğinizde, beyninizi de reddedersiniz, bilincinizi de. Bilincinizin reddi, psikolojinizi olumsuz etkileyecektir. Bilincinizle oluşturduğunuz bireysel değerleriniz de etkilenecektir. Unutmayın ki; bilinciniz, sizi siz yapmıştır.

Sosyal yalnızlığın çaresi kolaydır; ama içsel yalnızlık öyle mi? İçsel yalnızlığı hissettiğinizde, öz bilinciniz ve özsaygınız yeterli değilse veya yaralamışsanız; kendinizle olan savaşı önleyemezsiniz. Her yara alan değeriniz, sizi siz yapan kalede açılan gediği onaramaz. Üstelik kendinizi reddetmeniz kolaylaştığından; yaşamın sunduğu donanımların gücü de azalacaktır. Kendinizi reddetmemeniz için öz bilincinizi güçlendirmeyi başararak, kendinizle barışmalısınız. Bilinçaltınızın ne zaman ortaya çıkacağı belli olmadığından; ansızın ortaya çıkan bilinçaltı delilerinin, her şeyi kırıp dökmeyeceğinin garantisi yoktur.

Suçluluk duygusu yerine, hatalarınızı kabul edip ders çıkardığınızda; kimliğinizle daha kolay barışırsınız, empati kuramadığınızda ise yaşamın acımasız hışmını engelleyecek gücünüz kalmaz. Unutmayın ki yaşam, özgüvenli ve güçlü olmayanlara, acımaz.

İç sesinizi dinleyerek hayatın sunduğu güzellikleri daha iyi değerlendirebilir, kendi potansiyelinizi keşfederek de hedeflerinize daha kolay ulaşırsınız. Kendinizi kabul edip özür dilerseniz, değerinizi arttırır, iç huzur hisseder ve mutlu olursunuz. Üstelik stres seviyeniz düşeceğinden fiziksel ve zihinsel sağlığınızı da korursunuz.

Bütün bunları başarabilmek için; zihninizi sakinleştirerek iç sesinizi duymaya çalışın. Kendinizle olan savaşı önlemek, hayatınızdaki en büyük zaferlerden biri olabilir; çünkü kendinizle savaşırsanız savaş, sizi de kimliğinizi de yok edecektir!

Kendinizle savaşmak yerine, kendinizle barışmaya ne dersiniz?

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.