Kahvaltı sofrasını zehre dönüştürüyor
Kahvaltı günün en önemli öğünlerinden biri. Gün boyu enerjik ve sağlıklı hissetmek istiyorsanız kahvaltıyı atlamamanız önerilir. Ancak genellikle kahvatılarda tüketilen bir besin var ki, sağlığı ciddi anlamda tehdit ediyor. Bazı ürünlerde bulunan glifosat adlı tarım ilacı, Alzheimer’a benzer semptomlara yol açabiliyor.
ABD’de yapılan bir analiz, her markada olmasa da bazı marka yulaf ezmesi ve portakal suyu gibi popüler ürünlerde glifosat kalıntılarına rastlandığını ortaya çıkt
Glifosat, bazı ot öldürücü tarım ilaçlarının ana maddesi olup, dünya çapında tarımda yaygın şekilde kullanılmaktadır.
GLİFOSAT HANGİ GIDALARDA BULUNUYOR?
ABD’de yapılan bir analiz, her markada olmasa da bazı marka yulaf ezmesi ve portakal suyu gibi popüler ürünlerde glifosat kalıntılarına rastlandığını ortaya çıktı. Yapılan bu analizde, ABD’de satılan Quaker yulaf ezmesi, Cheez-It ve Tropicana portakal suyunda glifosat kalıntılarına rastlandı. Bu kimyasalın gıda zincirine toprak, su ve ürünlerin işlenmesi yoluyla girdiği belirtiliyor.
BEYİN DOKULARINDA İLTİHAPLAŞMA
Arizona Eyalet Üniversitesi ve City of Hope Araştırma Merkezi tarafından yapılan çalışmada, glifosatın farelerde Alzheimer’a benzer beyin değişikliklerine neden olduğu gözlemlendi.
13 hafta boyunca düşük ve yüksek doz glifosat verilen farelerde, beyin dokularında iltihaplanma ve sinir hücrelerinde tahribat tespit edildi. Bu değişiklikler, altı ay boyunca etkisini sürdürdü.
DÜŞÜK DOZDA BİLE ETKİLİ
Araştırmacılar, insanlarda karşılaşılan düşük seviyelerdeki glifosat dozlarının bile farelerde beyin inflamasyonu ve plak oluşumuna yol açabileceğini belirtti. Plak oluşumu, demans ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların temel mekanizması olarak biliniyor.
ALZHEİMER VAKALARI ARTIYOR
Alzheimer Derneği’ne göre ABD’de yaklaşık 7 milyon kişi Alzheimer ile yaşıyor ve bu sayının 2050’de 13 milyona çıkması bekleniyor. Araştırmacılar, bu artışın çevresel faktörlerle bağlantılı olabileceğini düşünüyor.
GLİSOFAT 70 YILDIR KULLANILIYOR
Glifosat 1950’lerden beri kullanılıyor, ancak 1996’da genetik modifikasyon tekniklerinin gelişmesiyle daha da yaygın hale geldi. Bu, tarım ürünlerinin glifosata dayanıklı hale getirilmesini sağladı ve kimyasalın kullanımını artırdı.
Araştırmayı yöneten Profesör Patrick Pirrotte, “Güvenli olduğu düşünülen birçok kimyasal potansiyel sağlık riskleri oluşturabilir” dedi. Araştırmaya katkı sağlayan Dr. Velazquez ise, “Çevresel faktörlerin bilişsel gerileme ve nörodejeneratif hastalıkların artışına nasıl katkıda bulunduğunu anlamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.