Ajda Pekkan bilinmeyenlerini anlattı
Ajda Pekkan, Mazhar Alanson’un sunduğu misafir programında hayatına dair ilginç anılar ve unutulmaz anekdotlar paylaşıyor. Sanatçı, geçmişindeki önemli olayları ve kariyerini samimi bir dille anlatıyor.
Süperstar lakaplı Ajda Pekkan, müzik kariyerinin önemli anlarını ve hatıralarını paylaşmak üzere “Mazhar Alanson ile Misafir” programına konuk oldu. Ünlü sanatçı, geçmişte birlikte çalıştığı efsane isimler Zeki Müren ve Fikret Şenes ile geçirdiği yıllara dair anılarını dinleyicilerle paylaştı.
Yorucu Hayat ve Sahne Performansı
“ÇOK YORUCU BİR HAYATIM VAR” sözleriyle sahne hayatının zorluklarına dikkat çeken Ajda Pekkan, Mazhar Alanson’un “Bir kere detone olduğunu duymadım” ifadesine yanıt vererek, “Sahnede istersen ol mümkün mü? Ben kendimle çok iddialaşırım. Çok yorucu bir hayatım var benim, yani kendimin kölesi oldum” şeklinde konuştu.
Genç Müzisyenlere Dair Düşünceler
“KİMSEDE ESKİ HEYECAN KALMAMIŞ” diyerek genç meslektaşlarının tutumlarını eleştiren Pekkan, “Kimsede artık eski heyecan kalmamış. Herkes ‘Nasıl para kazanırım’, ‘Akşamı nasıl ederim’ derdinde. İçlerinde o eski müzisyenlik yok çocukların. Herkes haklı olarak evini geçindirmek istiyor, çünkü şartlar değişti. Eskiden biz sabah, akşam konser verirdik. Şimdi desen ki ‘Yapar mısın?’, yapmam zaten. Artık bizim bir marka ismimiz var. Öyle çıkıp her yerde söyleyemeyiz. Ancak halk konserleri, büyük konserler olur” ifadeleriyle düşüncelerini aktardı.
İlk Gece ve Zeki Müren’in Destekleyici Rolü
Oyunculuk kariyerinin ardından şarkıcılığa yöneldiğini söyleyen Ajda Pekkan, Maksim Gazinosu’nda sahne aldığı ilk geceyi hatırlayarak, rüyasında gördüğü Zeki Müren‘in kendisine verdiği destekten bahsetti.
Zeki Müren’den Öğrendikleri
“ZEKİ MÜREN’DEN MÜTHİŞ ŞEYLER ÖĞRENDİM” diyen Pekkan, Müren’den sanat dünyasına dair çok şey öğrendiğini belirtti: “Okuldu benim için… Müthiş şeyler öğrendim sahne arkasında; kulis nedir, neler yapılıyor, neler dönüyor. O beni hep katalizör olarak kullanırdı. İyi manada söylüyorum. ‘Ajda olmazsa ben çıkmam’, ‘Ajda olmazsa ben gitmem’. Öyle bir tutkusu vardı. Sevgisi, saygısı. En ufacık bir gülümseme bana tatlı geliyordu. Zeki Müren benim için ütopik bir şeydi. İki film çekmişim diye kendimi bir şey zannetmedim ama sonradan şarkı söylemeye başlayınca, onun o yakınlığı beni çok etkiledi” şeklinde konuştu.
Zeki Müren’in Sinirli Anları
Pekkan, Zeki Müren’in sinirli hallerine tanık olduğundan da bahsederek, “Onun sinirli olduğu zamanı görmemen gerekiyordu. Gördüm ne yazık ki. Bir mikrofon hadisemiz oldu, çok fena. AKG mikrofon vardı o zamanlar, kare mikrofonlar. Onunla şarkı söylüyorum ama sesim bana boğuk geliyor. Şeref ve Gürsel vardı arkada. Onlara dedim ki ‘Bana biraz eko verir misiniz?’ Birazcık böyle derinlik istiyorum. O zamanlar müzik terminolojisini de bilmiyorum, sadece eko biliyorum. ‘Tabii’ dediler, verdiler. Bitirdim programı, tam içeri giriyorum, arkada kıyamet kopuyor. Dayak yiyor çocuklar. ‘Niye verdiniz ekoyu’ diye. O faşist ruhu ilk orada gördüm. Biz öyle büyüdük zamanında. Ama ben bunu bile tatlılıkla karşılıyorum. Demek ki oyunun kuralları öyle” dedi.
Fikret Şenes ile Duygusal Bağlar
“FİKRET ŞENES İLE ÇOK DERTLEŞİRDİM” diyerek, Fikret Şenes ile olan derin bağını anlatan Pekkan, “O beni çok içselleştirdi ve şarkı sözlerini onun ağzından yazdığını belirtti. Çok dertleşirdim onunla, benim bütün duygularımı birlikte yaşardık. O da onu çok içselleştirdi” ifadelerini kullandı.