Venedik Film Festivali’nden notlar

11.09.2024
A+
A-
Sinema Yazarı / Film Eleştirmeni

 “8×8” Ne demek ?

Şehirde yaşayan insanların küçük sorunları aslında; toplumun sorunlar oluşturan elementler.
Kıvanç Sezer, ilk filmi “Babamın Kanatları” hem şehirdeki kentleşme problemini hemde işçiler ile patronlarının arasındaki anlaşmazlıkları, rant hırsını, yaşam mücadelesini yeşilçam vari bir dille anlatıyordu.
İkinci filmi ise “Küçük Şeyler” ilk filmdeki apartmanlarda yaşayan insanları beyaz yaka problemlerinin altını çiziyordu. Son filmi “8X8” ise bu filmlerden ayrı bir tarzı var. Bu sefer beyaz yakalıların tatildeki hayatına ve sevgilerini sentezliyor.

Filmde ilgimi çeken konu tek mekanda çekilmiş olması. Herkes bilir “12 Öfkeli Adam” filmini, film bir odada 12 juri üyelerin tartışmalarını tek mekanda anlatır ve heyecanla izleriz. Sona Doğru, Almanac of the Fall, Yaşamın Işında filmleri tek mekanda geçer ve sıkıcı değildir. gelelim filmimize.
Biraz filmin konusuna gelelim, Şehirden sahile bir eve tatile gelen sevgililer, Eda ve Sarp kiraladıkları evde intihar eden Sarp’ı bulurlar ve Sarpı kurtaran çift filmin ilerleyen dakikalarında garip bir şekilde hayatlarına dahil olur. Eda ve Sarp aşklarını Can üzerinden sorgular bir hale gelirler. Genelde ilişkilerde üçüncü kişi iki sevgilinin aşklarını sorgulamalarına basamak olur derler, bazen bu iyi bazen kötü sonuç verir ama kafalardaki soruların check edilmesine yardımcı olur. Film bunu sorgular. Filmin adının 8×8 olmasının nedeni ise 8 saheden oluşan 8 sekans olması.
Film tek mekanda evde ve zaman zaman evin çevresinde bir tek günde geçiyor, Olaylar 3 kisi arasında gelişiyor, İnsan ilişkilerin-de açmazlar anlatan bir film. Diyaloğu bol adeta bir tiyatro havasında geçiyor. Filmde oyuncuları Alican Yücesoy, Ece Yüksel ve Halil İbrahim Babür oyunculukları gayet başarılı buldum. Ama filme puan vermek gerekirse, on üzerinden altı verebilirim. İyi Seyirler…

Venedik Film Festivalinden notlar..

81. Uluslararası Venedik Film Festivali bu sene açılış filmi yönetmen Tim Burton’ın “Beetlejuice Beetlejuice” filmi oldu.

Venedikte Lido Yarımadası’nda festivalde, “Beetlejuice Beetlejuice”ın yönetmeni Burton, Burton’ın partneri ve filmin oyuncularından Monica Belluci, Jenna Ortega ve Willem Dafoe’nin katılımı ile filmin prömiyeri yapıldı. Açılışta konuşan festivalin bu yılki jüri başkanı Fransız aktris Isabelle Huppert, “Burada olmak büyük bir onur ve büyük bir mutluluk. Bu gece hangi dili konuşsam diye kendime sordum ama kimseyi dışlamayan, sonsuza kadar yaşamayı hak eden akıllı, evrensel bir dil var. Bu sinemanın dilidir.” dedi.

Açılışta, kısa süre önce hayatlarını kaybeden Alain Delon, Roberto Herlitzka ve Gena Rowlands anıldı. Törende ayrıca efsane aktris Sigourney Weaver’a “Altın Aslan Yaşam Boyu Başarı” ödülü verildi.

Festivalde üç Türk filmi var. “Ufuklar”da (Orizzonti) kategorisinde yönetmenliğini Murat Fıratoğlu’nun üstlendiği “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri” isimli film ve yönetmenliğini Türker Süer’in yaptığı “Gecenin Kıyısı” filmi de festivalin “Ufuklar Ekstra” (Orizzonti Extra) kategorisinde ardından festivalin “Ufuklar Kısa Film” kategorisinde Cansu Baydar’ın yönettiği “Neredeyse Kesinlikle Yanlış” filmi de gösterildi.

Bakalım Kim büyük ödülü alacak, İyi Seyirler…

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.