Her lokması zehir, kanseri tetikliyor
Kanser riskini artıran beslenme alışkanlıklarını öğrenin ve sağlıklı yaşam için etkili korunma yöntemlerini keşfedin. Bu içerik, sağlıklı bir diyetle kanserden korunmanın yollarını sunmaktadır.
Kanserin Artan Riskleri ve Beslenme Alışkanlıkları
Son yıllarda kanser, dünya genelinde özellikle genç kadınlar ve 30’lu yaşlardaki bireyler arasında giderek yaygınlaşmaktadır. Miami Üniversitesi Sylvester Kapsamlı Kanser Merkezi’nden Dr. Coral Olazagasti, kanserin tarihsel olarak yaşlı nüfus hastalığı olarak değerlendirildiğini ancak son zamanlarda daha genç yaşlarda teşhis edilmeye başlandığını belirtmektedir. Dünya Kanser Araştırma Fonu Beslenme Uzmanı Matthew Lambert, Daily Mail’e yaptığı açıklamada, aşırı işlenmiş gıdalar ile yüksek doymuş yağ, şeker ve tuz içeren yiyeceklerin tüketiminin azaltılması gerektiğini vurgulamıştır. Bu tür besinlerin sık tüketimi, kanser riskini artırabilir.
BU BESİNLER KANSER RİSKİNİ ARTIRABİLİR
Araştırmalar, aşırı işlenmiş gıdaların ve işlenmiş etlerin, erken başlangıçlı bağırsak kanseri riskini artırabileceğini ortaya koymaktadır. Amerikan Klinik Onkoloji Derneği’nden Profesör Charles Swanton, düşük lif ve yüksek şeker içeren diyetlerin bağırsak bakterileri üzerinde mutasyonlara yol açabileceğini açıklamıştır. Ultra işlenmiş gıdalar (UPF’ler), şeker, doymuş yağ ve tuz bakımından zengin olup, vitamin ve lif açısından yetersizdir. UPF’ler, ABD gıda arzının yaklaşık yüzde 73’ünü oluştururken, Amerikalı yetişkinlerin günlük kalorilerinin yüzde 60’ından fazlasını bu gıdalardan aldığı belirtilmektedir.
İŞLENMİŞ ETLERE DİKKAT!
Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, işlenmiş eti ‘kanserojen’ olarak sınıflandırmış ve kolorektal kanser ile bağlantılı olduğuna dair yeterli kanıt olduğunu vurgulamıştır. 2015 yılında yapılan bir araştırma, her gün kırmızı ve işlenmiş et tüketen kişilerin, haftada bir veya daha az tüketenlere göre bağırsak kanseri riskinin yüzde 40 daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Duke Üniversitesi’nden Dr. Nicholas DeVito, kırmızı et ve tütsülenmiş gıdaların kanser riskini artırdığını ve yeni hastalarının çoğunun 45 yaşının altında olduğunu ifade etmiştir.
KANSER RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN YAPMANIZ GEREKENLER
Kanser riskini azaltmak için yaşam tarzında çeşitli değişiklikler ve sağlıklı alışkanlıklar edinmek mümkündür. İşte bu hedefe ulaşmak için birkaç pratik öneri:
SAĞLIKLI BESLENME
- Bol miktarda meyve, sebze ve tam tahıl tüketin.
- İşlenmiş gıdalardan ve şekerli içeceklerden kaçının.
- Yağlı ve kırmızı etleri sınırlayın.
- Omega-3 yağ asitleri açısından zengin yiyecekler (örneğin, somon) tüketmeye özen gösterin.
DÜZENLİ EGZERSİZ
- Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapın veya 75 dakika yoğun egzersiz uygulayın.
- Fiziksel aktivite, kanser riskini azaltabilir ve genel sağlık durumunu iyileştirebilir.
SİGARA VE ALKOL KULLANIMINI AZALTMA
- Sigara içmeyin ve sigara dumanına maruz kalmaktan kaçının.
- Alkol tüketimini sınırlayın; kadınlar için günde bir, erkekler için günde iki içkiden fazla alkol tüketmemeye çalışın.
SAĞLIKLI KİLO KONTROLÜ
- Sağlıklı bir kiloyu koruyun, aşırı kilodan kaçının.
- Obezite, birçok kanser türü için önemli bir risk faktörü olabilir.
VÜCUDU GÜNEŞTEN KORUMA
- Güneşe maruz kalma sürenizi sınırlayın ve etkili bir güneş koruyucu kullanın.
- Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak, cilt kanseri riskini artırabilir.
ERKEN TEŞHİS İÇİN TARAMA TESTLERİ
- Doktorunuzun önerdiği tarama testlerini düzenli olarak yaptırın. Meme kanseri, kolon kanseri ve rahim ağzı kanseri için tarama testleri oldukça önemlidir.
- Erken teşhis, birçok kanser türünde tedavi şansını artırabilir.
STRES YÖNETİMİ
- Stres yönetimi tekniklerini öğrenin ve uygulayın. Yoga, meditasyon ve derin nefes egzersizleri gibi yöntemler faydalı olabilir.
- Kronik stres, bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir.
Bu yaşam tarzı değişiklikleri, genel sağlığı iyileştirmenin yanı sıra kanser riskini azaltma konusunda da etkili olabilir. Ancak, genetik faktörler ve diğer bireysel etmenlerin de önemli bir rol oynayabileceğini unutmamak gerekir. Bu nedenle, kişisel sağlık planınızı doktorunuzla birlikte oluşturmak en doğru yaklaşım olacaktır.