77.Cannes Film Festivali, film festivalidir
77. Cannes Film Festivali yine harika filmlerin gösterimi ile nihayetlendi. Hepsi dünya da ekol olan yönetmenlerin, oyuncuların ve sinema profesyonellerinin binlerce,yüzbinlerce dolar, euro harcayarak günlerini emeklerini tecrübelerini ve kendi ülkelerinin veya bizzat kendi sorunlarını veya mutluluklarını paylaştığı bir festivaldir.
Cannes’te 77 yıldır yapılan festivaldir.Temel amacı, o dönemin dünya toplumunun o zamanın kültürü ile ilgili duruşlarını sergilediği bir festival.
Türkiye’deki algı hatasından bahsetmek istiyorum. Önce kırmızı halıdan yürüyen oyuncular ve arkasından gelen yanlış haberler, öncelikle, Cannes’te kırmızı halıda yürüyerek film salonuna giriliyor. Genelde akşam gösterimlerinde, galalarda şık kıyafet zorunluluğu var. Gala filmlerinde amaç filmde rol alan sanatçıların basın ve seyirci ile temas kurması. Bizim ünlülerimiz,sanatçılarımız veya başka ülkenin ünlüleri ve sanatçıları hazır basın var iken, herhangi bir marka yüzü kıyafet sponsoru ile anlaşıp kendi kitlesine bende burdayım diye reklam yapıyor, bu reklam aslında diğer sinema profesyonellerinin dikkatini çekmek de diyebiliriz.
Cannes bir film festivali medyada gördüğünüz kırmızı halıda yürüyenlerin hepsinin amacı genelde birilerinin dikkatini çekmek ve belki film anlaşması yapmaktır. O kıyafetler ile gezmek ayıp bir şey değil sonuçta bu bir entertainmenttır.
Davet edilme olayına gelir isek bu sene (2024) Cannes ana juri senarist ve yönetmen Ebru Ceylan ve Noksan filmi ile Cem Demirer, festival konuğu idi. Bu isimler davet edildi. Diğer tüm isimler film giriş biletini herkes gibi satın alıp filmleri seyretti.
Birde anlamadığım tartışmalar var, geçen sene Merve Dizdar en iyi oyuncu ödüllü aldı. Bu sene ana juride senarist ve yönetmen Ebru Ceylan var. Bunlardan bahsedelim, her sene bir filmimiz ya dünya prömiyeri yapıyor ya da yarışmaya katılıyor. Bu festival profesyonel bir film festivalidir. Bunu önemsizleştirme ve değersizleştirme çabası nedendir. Bunu anlamak mümkün değil.
Bu sene Festivalin onur ödülünü Meryl Streep aldı. Ayrıca uzun zamandır film yapmayan yönetmen Francis Ford Coppola yeni filmi ile beğeni topladı.
Ödüllere gelince:
Altın Palmiye: Anora (Yön. Sean Baker)
Jüri Büyük Ödülü: All We Imagine as Light (Yön. Payal Kapadia)
Jüri Ödülü: Emilia Pérez (Yön. Jacques Audiard)
En İyi Yönetmen: Miguel Gomes (Grand Tour)
En İyi Senaryo: Coralie Fargeat (The Substance)
En İyi Kadın Oyuncu: Adriana Paz, Karla Sofia Gascón, Selena Gomez, Zoe Saldaña (Emilia Pérez)
En İyi Erkek Oyuncu: Jesse Plemons (Kinds of Kindness)
Özel Ödül: The Seed of the Sacred Fig (Yön. Mohammad Rasoulof) Black Dog
Belirli Bir Bakış Ödülü: Black Dog (Yön. Guan Hu)
Jüri Ödülü: The Story of Souleymane (Yön. Boris Lojkine)
En İyi Yönetmen: Roberto Minervini (The Damned) ve Rungano Nyoni (On Becoming a Guinea Fowl)
En İyi Performans: Anasuya Sengupta (The Shameless) ve Abou Sangare (The Story of Souleymane)
Gençlik Ödülü: Holy Cow (Yön. Louise Courvoisier)
Özel Mansiyon: Norah (Yön. Tawfik Alzaidi)
İyi Seyirler…