Berlinale’den sonra Gloria! İKSV’ye geliyor…
Müzik ruhun gıdasıdır. Bu sözü çok severim, insan hüzünlü iken ya da mutlu iken müzik dinlemek rahatlatır, en azından benim için böyle.
Gloria! filmi, Berlinale’de seyrettiğim en neşeli film diyebilirim, Siyasi protestolar ve dünyanın otorite kavgalarını işleyen protest filmlerin yanında, hayata müzik ile bakan coşkulu bir film Gloria!
Filmi Berlinale Plast’da dünya premierinde seyrettim.
Margherita Vicoria’nun ilk uzun metraj yönetmenlik denemesi aynı zamanda senaryosunu yazdığı, filmin Promierini de 2024’de Berlinale de yaptı.
Margherita, İtalyan yönetmen Francesco Vicario’nun kızıdır. İlk çıkışını Woody Allen’ın To Rome with Love (2012) adlı filminde küçük bir rolle yaptı ve I Cesaroni , RIS Roma – Delitti imperfetti , Caccia al Re – La narcotici ve Carlo & Malik gibi birçok İtalyan dizisinde rol aldı. Şarkıcı-söz yazarı olarak ilk single’ı “Nota bene”yi 2013 yılında çıkardı. İlk stüdyo albümü Minimal Musical 2014’te yayınlandı.
Filmin, başrollerinde Galatea Bellugi , Carlotta Gamba, Veronica Lucchesi, Maria Vittoria Dallasta ve Sara Mafodda’nın yer aldığı film, 18. yüzyıl İtalya’sında bir kasabada geçiyor film, pop müziği keşfeden bir grup genç müzisyenin coşkulu serüvenini anlatıyor.
Hikaye 18. yüzyılda Venedik yakınlarında bir manastırda okulunda geleceği gören ve yorumlayan Teresa çevresinde olaylar gelişiyor. Erkek yönetiminde olan manastırın katı tutumu, yönetimi ve eğitimi altında ezilen kızların iç dünyalarını işleyen, seslerini duyurma çabalarını anlatıyor.
Her ne kadar filmin senaryosunda sorunlar olsa da müzikal yapısı başarılı bir hale getiriyor. Hikayelerin olmazsa olmaz kanunu dramadır. Filmde drama eksikliği var. Drama yapısı hikayeye oturtulsa idi daha başarılı bir film olurdu. Öte yandan filmin renk tonları geçmiş zamanı çağrıştırıyor. Sanat yönetimi ve filmin yaşatığı ortam 18. yüzyılı hatırlatıyor. Filmin görüntü yönetmeni Gianluca Palma başarılı buldum. Filmin senaryosunu yönetmen ile beraber Anita Rivaroli beraber yazmışlar ama dediğim gibi hikayede eksikler biraz çalakalem yazılmış bir senaryo ama kurgu bence başarılı, Oyuncu Galatea Bellugi nin oyunculuğunu beğendim.
Filmde Manastır okulunun, Cindirellası herkesin yardımına koşan iyilik perisi bir kız ama manastır yönetimi tarafından hakir görülen kız, kendi iç dünyasında her ses hatta gürültüden müzik bestesi yaratabilen dünya yı toz pembe gören bir cinderella. Dışlanmış ve ezilmiş kızlar manastır okulunda yapılan baskıları adeta manastırdaki kızların birleşmesi ve kendilerine yeni mutluluk yolları aramalarına sebep oluyor ve aralarında dayanışmayı sağlıyor. Filmde Başarılı sekanslar filme renk katıyor.
Filmin senaryosundaki açıklar ve drama eksiklerine rağmen film bence akıcı eğlenceli izlenilesi bir film. Filmin ana teması mutluluk hissi ve azmin zaferi olgusunu işliyor.
İyi seyirler.