‘Ben çocukken’ konulu bir yazı
Mahalle kültürü iyi ki var, bazı güzellikler sayesinde ölümsüzleşiyor.
Yorgancılık yok olan mesleklerden.
Yardımlaşma da unutulan erdemlerden.
İmece nedir desem, demesem daha iyi bilenleri kayıt altına alırlar..
Ben geçtiğimiz günlerde bir keyifli hadiseye denk geldim, sizinle de minicik paylaşmak istedim.
Kuzu yünü, kaz tüyüne karşı…
Sen kenara çekil sentetik dünyası, burada esamen okunmaz.
Yün veya pamuktan yapılmış yastıklar, yataklar, yorganlar vardı eskiden.
Asla toplamayı beceremediğim yün döşekler..
Bu ne demek, eve misafir geldi demek yani bayram sevinci, tatile gitmiş hissi.
Annem yere yatak sermiş, naftalin kokulu bembeyaz kanaviçe örtüleri sandıktan çıkarıp yaymışsa bizde yatılı misafir var demekti ve sevinçten çıldırabilirdim.
Ayrıca yüklük açıldıysa muhakkak o sandık karıştırılır, yaşı benim gibi milattan önceye dayananlar varsa bilirler.
Her defa o sandıktan daha önce hiç fark etmediğim bir eğlence unsuru çıkardı.
Sizin hiç saten yorgan yüzünden kostümünüz oldu mu? Benim de olmadı ama şansımı çok denedim
Uzun yastıkları hatırlayanlar burada mı?
Bence yastıklar ikiye bölününce birliktelikler de kısalmış olabilir
Yorganı dikenlerin aklına beni çağırırken bu kadar eğleneceğim gelmemiştir.
Onlar fevkalade ivedilikle, ciddi ve beceriklice diktiler ben hala çocukluğumda geziniyorum.
Ayrıca bir bilimsel saptama da yapmak istiyorum, köşe komşum Sn Murat Kemahlı hocam ne der bilmiyorum lakin bel ve boyun fıtığı olan büyük hatırlamıyorum ben kaldı ki bedensel iş daha çoktu onların yaşamında.
Ay neyse ben biraz daha yorganları anımsayayım, desenler çok güzeldi, ayrıca hiyerarşi vardı.
Saten, desenli güzel yorganlar misafire çıkardı ve yüklükte sarılı dururdu. Günlük yorganlar düz dikişli, sıradan kumaştı.
Ama mevsim değişikliği iyiydi, çünkü altında kıpırdayamadığın yün yorgan gitmiş, pamuk yorgana geçilmişse tamam, yaz geliyor yaşasın sokak oyunları.
Eskiden bir kelime verilip, yarışma programı vardı TRT de onun gibi oldum.
Yorgan dedim devamı geldi.
Her şeyi sevebilen, mutlu olabilmek için manalı manasız her şeyden bir sebep çıkaran polyanna ruhumu susturayım artık.
Her günümüz çocuk gülüşlerimiz gibi tatlı olsun sevgili dostlar.
Sevgiyle kalalım, sevgisiz kalmayalım
E ne diyoruz, “Dünyayı sevgi kurtaracak”.